24 Eylül 2013 Salı

V-A-H-Ş-E-T (yazı ile)

Dikkat ettiniz mi hiç? Ağzımız bazen çok pis oluyor, küfür ediyoruz, hakaret ediyoruz.. Ağzımızdan çıkan ise geri girmiyor, bir kere çıktı diyoruz. Diş macunu gibi bir kere çıkmaya görsün geri sokmak ne mümkün! Yine elimiz de ağzımıza benzediğini fark ettim. Gün geliyor bu hakeret ve küfürleri yazıya da pekala dökebiliyoruz. Bir başka örneğe geçelim. Peki hiç gözleriniz ile küfür ettiniz mi, kötü bir şeyler yazdınız veya imal ettiniz mi? Yada edebilir misiniz? Edemezsiniz. O halde gözlerimiz iyi ve güzeli görmek için düzenlenmiş, yaratılmış diyebilir miyiz? Kötülüğe çirkinliğe orada yer yoktur, diyebiliriz. İnananlar için göz'lerinde tek kusuru vardır; o da NAZARdır. Buda kusur sayılırsa tabii.. Kısaca arkadaşlarımdan bazıları ile tartışıyoruz: Onlar hunharca öldürülmüş insan bedenlerini veya bu anların görüntüsünü facebook vs. sayfalarında paylaşıyorlar. Onları uyarıyorum. Yapmayın, etmeyin ŞİDDET PAYLAŞILDIKÇA (tıpkı sevinç gibi) ÇOĞALIR! Dinleyen kim! (Kötü biri olarak!) Bu yüzden uyardığım bazı arkadaşlarım, fazla ileri gittiklerini belirtip, paylaştıklarını duvarlarından kaldırdılar. Peki "herkes bu vahşeti görsünmüş, devekuşu gibi kuma başımızı gömmeyelimmiş, herkesin haberi olsunmuş veya başkaları paylaşmış bende paylaştım, yapacak bir şey yok"muş gibi savunmalarla cevap verenler oluyor. Dilimin döndüğünce bunun vahşi kapitalizmin insanları yönetmek, güdülemek adına bir propaganda aracı olarak kullandığını, bunu hep "müslümanı müslümana kırdırarak" yaptığını anlatıyorum. Böyle vahşet içeren ve sosyal medyada paylaşılan görüntülerin ve resimlerin hiç birinde (belki yüzde birinde hristiyanlar olabilir, o da ABD'nin izin verdiğ ölçüdedir!) islamiyet haricindeki diğer dinlerden kişilere rastlanmadığını bunun bir rastlantı mı olduğu hususunda neden hiç şüphelenmiyoruz? Müslüman bir ülkede yaşayan biri olarak neden müslümanın müslümanı boğazlamasını tüm dünya görsün misali paylaşıyoruz? Tüm dünyaya; "bakın bizim içimizde birbirimize karşı kinimiz var, içimizde hep savaş var, biz geri kalmış, medeniyetten uzak insanlarız. Birbirimizi ne de güzel öldürürüz. Ne kadar vahşiyiz değil mi?" şeklinde mesajı neden veriyoruz? Niçin bunu, bu kanlı hesaplaşmayı devamlı paylaşıyoruz, hepimiz bu vahşetin içine sürükleniyoruz? Neden bunu yapıyoruz? Yazık değil mi gelecek nesillere? Belki bizim yapamadığımızı onlar yapıp, müslümanlığı bu vahşilikten, başkasının maşası olmaktan kurtaracaktı. Ama bu saatten sonra o da mümkün görünmüyor. Artık toplum çığrından çıktı. Üniversiteler bilim adamları bu gidişatı neden incelemeye değer bulmuyorlar? Soru çok! Bu yüzden bu saatten sonra geri dönülebilir mi belli değil.. Çok zor...Paranın gücü karşısında çelik sinirleri olan toplumlar bile demir gibi körük-kömür-ateş üçlemesinin karşışında eğildiği, büküldüğü gibi bizde benzer bir hal almaya başladık. Ve bu saatten sonra bu toplum SENTE'de tutmaz!

İsmail Memiş
24eylül13
16:30