12 Ocak 2013 Cumartesi

NASIL? İYİ OLMAZ MI?




               1 - Artık Salihli Belediyesi nezninde tüm belediyelere çağrımdır:Sağa sola, her boş bulduğu bir karış toprağa çocuk parkı kay kay yapmaktan vaz geçelim.! Yada vaz geçmeyelim ama yöremizin geleneksel çocuk oyunlarını da dikkate alarak bunu yeniden düzenlersek fena mı olur? Bence olmaz.. Örneğin; Uzuneşek, cincibir (meşe), birdirbir, seksek, elim sende, körebe, yakantop, aç kapıyı, beştaş, dokuztaş, kulaktan kulağa, bezirganbaşı, mendil kapmaca, çelik-çomak, topaç (kabara) çevirme, vs..vs.. Bu oyunlar için parklarda özel yerler ayrılsa, oyunları kolaylaşlaştırıcı, çocuklar için cazip tasarımlar yapılsa, mekanlar hazırlansa,  Her oyunun alanına, o oyunun nasıl oynanacağına dair, oyunu tarif eden tabelalar asılsa,.. Bilmeyen çocuklar -ki bir çoğu eminim "BİLGİSAYAR" oynamaktan bunları bilmiyorlardır- bunları öğrenseler.. Arkadaşlığı, paylaşmayı öğrenseler. Üstleri başları biraz çamur, toz-toprak olsa! Nasıl? İyi olmaz mı?
                2 - Ayrıca bunlara ilaveten, havalar düzeldiğinde, Cuma-Cumartesi akşamları için iki gece iki günlüğüne (bir gecede olabilir) çocukları ile birlikte ailelere, Demirköprü Barajı, Marmara Gölü kıyısı yada bir nehir-dere kenarında (şükür ki dere'den bol bir şey yok güzel Silihlimizde!) ÇADIR KAMP (doğa ile kucaklaşma) etkinliği yapılsa.. Aileler örneğin 7-12 yaş çocukları ile bu etkinliğe katılsalar.. Orada bir veya iki günlük yiyeceklerini ve kamp malzemeleri alıp, doğanın kucağında çadır kurup, özellikle çocuklar çıplak ayak ile toprağa bassalar..Çevrede kısa gezilere çıkılsa.. Doğa, su ve toprak, bitki, börtü böcek araştırılsa, oralar küçükler tarafından yeniden keşfedilse..(Okulların yıl sonunda Kurşunlu Piknik Alanında düzenlediği "alışagelmiş" "PİKNİK"ten bahsetmiyorum.)  Tüm okullar, Okul Aile Birlikleri yada STK dediklerimiz yahut -önceden yer, mekan ve zamanını tespit etmek sureti ile- Salihli Belediyesi bu konuda ön alsa, alabilse!.. Nasıl? İyi olmaz mı?
              3 - Hayır elin "beyzbol" (sopası ile birlikte) adını verdiği oyununa bön bön bakarken, neden kendi kültürümüze ait bir "çelik-çomak" oyunu standartlarını belirleyip, ülke genelinde oynanmasını sağlayamıyoruz, keza "topaç çevirme", "mendil kapmaca", "uzun eşek", "birdirbir" vs..vs.. neden yapamıyoruz. Yapsak, iyi olmaz mı?

          EĞER BİR NESİL DAHA YUKARIDA YAZILANLARI GECİKTİRİR İSEK, VAY HALİMİZE! YER YÜZÜNDEN, MEDENİYETTEN KOLAYCA SİLİNİR-KAZINIR BİR HALE GELECEĞİZ KESİN! EN ÖNEMLİSİ "KİMLİĞİMİZ" YOK OLACAK! (KİMLİĞİMİ KAYBETTİM HÜKÜMSÜZDÜR!) TÜM BUNLARA RAZI MIYIZ? DEĞİLİZ! PEKİ BUNLARI YAPSAK, İYİ OLMAZ MI?

İsmail Memiş
12.01.2013
02:45

8 Ocak 2013 Salı

KILIÇDAROĞLU ve BAHÇELİ



            
              08.01.2013 günü MHP Gnl.Bşk. Devlet Bahçesi Meclis Grup konuşmasında Terörist başı ile yapılan 2. açılım görüşmelerine atfen; “Madem İmralı'ya ziyaret sıklaşmıştır, terörist başına gitmek kutsallaşmıştır. O imralı teröristi sizin olsun. Biz de Silivri'ye gidip terörle mücadeledede muazzam bir görev yapmış İlker Başbuğ'la en kısa sürede kucaklaşacağız.” 
               (Daha önce CHP Grl.Bşk.nı Kılıçdaroğlu'da bu görüşmeler için RTE Başkanlığındaki bu hükümete "kredi açtığını" bir nevi destek verdiğini açıklamıştı.) 

(GAZETELER-İNTERNET)
..........................................................................///\\\\..............................................................................

          KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARMAK işte tamda buna denir! RTE'yi anası kadir gecesinde doğurmuş olmalı!! RTE'nin istediği bir göz, Allah verdi iki göz misali her iki muhalefet partisinin genel başkanları (Kılıçdarogğlu ve Bahçeli) var güçleri ile RTE-AKP-PKK üçgeni için çalıştıklarını, böyle gitmesi halinde kendilerinin yerin dibine batacaklarını, RTE'nin ise "tereyağından kıl çeker" gibi C.Başkanı veya Başkan olacağını öngöremiyorlar mı? Bu kadar şaşılık olur mu? AKP'nin kendi milletvekilleri 12 yıl boyunca partilerine (AKP'ye) bu kadar yarar sağlayamamışlardır. CHP-MHP Genel Başkanları çekin gidin kardeşim o partilerin başından.. AKP-RTE zihniyetinin tam anlamı ile paçalarının tutuştuğu, bir dediklerinin bir dediklerini tutmadığı, yerlerde süründüğü, çöktüğü böyle bir Başbakanı bırakın rahatsız etmeyi yada düşürmeyi, sallayamıyorsunuz-sarsamıyorsunuz bile.. YAZIK şu memleketin haline yazık.. Böylele liderlerin önümüze koyduğu-dayattığı kadere nalet olsun!!!..

                Her iki muhalefet lideri acilen görevlerini bırakmalılar ve elbet birileri bulunur bu partileri yönetecek!  Bu "kredi açmak" polemiğinde RTE Kılıçdaroğlu'nu terslemiş ve kendi işine bakmasını salık vermişti. Ve RTE'nin nasıl biri olduğunu hala anlayamamış bir KILIÇDAROĞLU'na CHP'de hiç gerek yok! Bende bir seçmen olarak diyorum ki, Kılıçdaroğlu kendi işine baksın, koltuğu terk etsin, CHP'yi rahat bıraksın..

İsmail Memiş
08ocak2013
16:40

5 Ocak 2013 Cumartesi

POŞET - SİGARA - HAMBURGER



          

         Çoğu zaman şu Okan Bayülgen'e hak vermiyor değilim!! Adam doğru söylüyor. Sigara içmek kötü tamam anladık, kişinin kendisine zararı var onu da anladık.. Bir yerde kendi özgürlüğüdür, bu kadar uyarıya rağmen içerse içer.. Fakat marketten alışveriş esnasında elimize tutuşturular "naylon poşetler" çevre için hiç mi zararı yok arkadaş! Kimse ondan bahsetmiyor.. Bizler için, çocuklarımız için en az sigara tüketimi kadar tehlikeli değil mi? Bununla neden savaşılmıyor? Arkasında "petrol"cüler bulunduğu için mi? Hiç kimse -hükümet-devlet dahil- marketlerde naylon poşet kullanılması yasaklansın dememiştir. Yerine kağıt poşet kullanılsın veya file kullanılsın hiç denmemiştir. Tutturmuşlar sigara, sigara, sigara...Pöh! 



            Ben bir eklemede bulunayım; Ülkemize önceleri ABD malı sigara giriyordu, hala da giriyor ya.. Daha önce (az bulunduğu için) çok göz önünde ve dikkat çekiciydi, demek istiyorum.. Ancak bu ürünün -yani sigaranın-yaygınlaşması ve kar oranı az geldiği için ABD'de başlayan yasaklama tüm dünyaya yayıldı. Veya başka bir nedeni var ise, onu ben bilmiyorum. Peki o devlet "sigara"nın yerine ne koydu dersiniz? Burası çok önemli; önce savaşı açtı, bizi de (hükümet olarak) zorladı, savaşın tarafı yaptı. Yerine ise daha kötü olan, hepimizin de çok sevdiği, GDO ile harmanlanmış "FAST-FOOD" dediğimiz yiyecekler bütününü entegre etti. Sigarayı piyasadan çekti, yerine bunu sürdü. Dolayısı ile "yağlı ve kızartılmış besinleri" sigaranın yerine entegre edip, vazgeçilmezimiz (şehirli sayılmanın modası!) yaptılar. Bu öncekinden daha karlıydı. Çoluk çocuk hep bir arada sevinç içinde yenebiliyordu!. Sigara gibi değildi. Sadece erkekler veya yetişkinler tüketmiyordu. Herkes bir arada çok doğal bir davranışmış gibi mutlulukla, yüzlerde gülücüklerle tüketiyordu. Bir paket sigaraya göre karı oldukça yüksekti. Fast-food'da kullanılan her türlü madde ve malzemenin tamamı GDO'lu olarak üretiliyordu. Çocukların babalarının önünde bile bunu tüketmeleri çok doğaldı. Hiç bir yasaklama ve engel yoktu! (Sigara büyüklerin yanında içilmez, biliyorsunuz!) Kısaca sigara içmeye ceza var, daha tehlikeli bu "fast food" olayına yada ("petrolcüleri çok seven bu hükümetin") "naylon poşet" tüketimine-üretimine-dağıtımına hiç bir kısıtlama yoktu.


           Bazen tv.lerde izliyoruz, OBEZ oluyoruz, şişmanlıyoruz diye koca koca profesörler ekranlarda ahkam kesiyorlar! Obezite'nin nedenini bilmek için profesör olmaya mı gerek var?
          Sigara da öldürüyor, obezite de öldürüyor. Sonuç değişmiyor! Bu yüzden 3 değil 5 çocuk yapmalıyız ki biri teröre kurban versek, birini iş kazasında yitirsek, ikisini de obeziteye teslim etsek eh elde kalır bir'i! RTE haklı canım, 10 çocuk yapılsa bu memleketi böyle yönetenlere az bile!!!