18 Nisan 2012 Çarşamba

ODUN KÖFTE

Foto: B.Öngören


BULUNDUĞUM KONUM VE DÜŞÜNCEM İTİBARİ İLE HİÇ IRKÇI-KAFATASÇI OLMADIM OLAMAM DA.. AMA AKP DÖNEMİ BANA BİR ŞEY ÖĞRETTİ! ARTIK HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ –MAALESEF-OLMAYACAK. BUNU İYİ ÖĞRENDİM VE KENDİMİ, SEVDİKLERİMİ, BENLİĞİMİ, ÇEVREMİ, AKLIMI KORUYABİLMEK ADINA DAHA KATI BİR HAL ALMAK ZORUNDA BIRAKILDIM. SİNİRLERİM BİRAZ DAHA GERİLDİ BELKİ.. DAHA SERT DAHA GRANİT OLDUM..SU SIZDIRMAZ,  KAPILARI ARALIK BIRAK(A)MAZ BİR HALE GELDİM, GETİRİLDİM! BUNU HİSSEDİYORUM. GÜNÜMÜZ DÜNYASI ARTIK ÇOK SERT YAŞANMAKTA! YAŞAM BİR O KADAR ÇEKİLMEZ OLDU. HEPİMİZ “ACIMASIZ-SERT DURUM”UN İTEKLEMESİ İLE “ACIMASIZ-SERT TUTUM”A GEÇMEK ZORUNDA BIRAKILDI(K)M.

NEDENLERİNE GELİNCE; BİRİNCİ NEDEN KAPİTALİZMİN DOYMAK BİLMEZ AÇLIĞI SONUCU ADININ “VAHŞİ KAPİTALİZM” E TERFİ ETMESİ! İKİ, “VAHŞİ KAPİTALİZM”İN STEKLERİ DOĞRULTUSUNDA, ALDIKLARI KARARLAR GEREĞİ, SADECE BİZE DEĞİL DÜNYA İNSANINA TEKRAR YÖN VERİLECEK OLMASI... İSTESEK DE İSTEMESEK DE SONUÇ BU OLACAK.. TEK BAŞIMA BENİM NİYETİM BU SÜRECİ DURDURMAK OLAMAZ, ELİMDE MAALESEF O KADAR GÜÇ YOK! GÜÇLER BİRLEŞTİRİLİRSE O DA BELKİ! DİYORUM! BİRAZ YAVAŞLATIRIZ DÜŞÜNCESİ İÇİMDEN GEÇİYOR.. GİDİŞATI BU YÖNDE ANLA(YA)MAMAK VE GÖR(E)MEMEK BİZİM AHMAKLIĞIMIZ OLUR. GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE AŞİKAR, HAMURU, KARTLARI TEKRARDAN KARIYORLAR, KAFALARINA GÖRE BİÇİMİNİ VERECEKLER, DAĞITIMINI YAPACAKLAR.. BUNUN LAMI CİMİ YOK!

KATI VE VAZGEÇİLMEZ SERT BİR TUTUM İÇİNDE BU YAPILANLARA KARŞI ÇIKMAYA HATTA ONLARA SALDIRMAYA, GERİYE PÜSKÜRTMEYE ÇALIŞMAMDAN DAHA DOĞAL NE OLABİLİR? İNSAN DOĞASI GEREĞİ SONUNA KADAR DİDİNMEK, KARŞI KOYMAK ZORUNDA.. VAROLUŞ NEDENİMİZ, BU GÜNLERE ULAŞABİLME NEDENİMİZ BİRAZ DA BU DEĞİL Mİ? BUNU YALNIZ DA KALSAM ADIMA KONUŞUYORUM, KENDİM YAPMALIYIM.. ONLARA ANLADIKLARI DİLDEN AYNEN CEVAP VERMELİYİM. BU EN DOĞAL HAKKIM.. NASIL DERLER.. KARŞILIKLILIK (MUKABİLİYET) ESASDIR! BU KARŞI KOYMADA YALNIZ OLABİLİRİM, ÖNEMLİ DEĞİL!

GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE BU DEVİRDE, AHLAKSIZLIĞIN AKABİNDE, YALANCILIKDA BAŞ TACI EDİLEBİLİYOR. TOPLUM TARAFINDAN İTİRAZSIZ KABUL GÖREBİLİYOR. BU NEDİR? NASIL BU HALE GELDİK, GETİRİLDİK?. BU GÜNÜN ÖRNEĞİ; SURİYE DEVLET BAŞKANI ESAD’IN EŞİ’NİN ÇIPLAK FOTOĞRAFI DİYE MEDYAYA SERVİS EDİLEN FOTOĞRAFI GÖRDÜM, İNSANLIĞIMDAN UTANDIM. BİZİM MEDYA DA MALUM ABD_CNN MEDYASI EŞLİĞİNDE AYNI KOROYA KATILMIŞ! YAZIK.. NASIL Kİ BAYKAL VE MHP YÖNETİCİLERİ “SEKS KASETİ”  SIKANDALI İLE “BERTARAF” EDİLDİLER, AYNI MİHRAKLAR ŞİMDİ DE ESAD’I KOLTUĞUNDAN ETMEK İÇİN UĞRAŞIYOR, ÇEŞİTLİ KOMPLO VARYASYONLARI ÜRETİYORLAR VE DENEYİP, UYGULUYORLAR.  ŞU AHLAKSIZLIĞA BAKINIZ! MİLLETİMİZİN GENLERİ İLE OYNAMAYA PEK HEVESLİ O GÜÇLERE YARDIM VE YA(L)TAKLIK EDEN MEDYAMIZA(GÖZLERİNİZİ DÖRT AÇARAK) BİR DAHA BAKINIZ! HANGİ NOKTAYA GETİRİLDİĞİMİZİ GÖREBİLİYOR MUSUNUZ?

BİZİ ÖLDÜRÜRSE BU AHLAKEN (GERÇİ PEK İYİ DURUMDA DA DEĞİLİZ) ÇÖKÜNTÜ ÖLDÜRECEK. KİMSENİN KİMSEYE SAYGISI YOK! ÜLKENİN VATANDAŞI “MAŞA”LAR ARTIK SABRIN SINIRLARINI ZORLAR BİÇİMDE BİZLERE ÇOK ACI VERECEK, İLERİKİ ZAMANDA KENDİLERİNE DE UCU DOKUNACAK DAVRANIŞLARA GÖZLERİ KAPALI, ÇEKİNMEDEN DALIYORLAR. VE UMUYORLARKİ BİR SÜRE SONRA BU ACILARA ALIŞACAĞIZ! EN AZINDAN EMEL SAHİPLERİNİN DÜŞÜNCELERİ BU YÖNDE..  TÜM BUNLARI BOŞA ÇIKARMAK DA BENİM (BİZİM) BOYNUMUZUN BORCU OLSUN.. DAYANMASI ZOR AMA DAYANMAK GEREK.. OYNANAN BU  OYUNA KARŞI KOYMAK BİZİM DE BOYNUMUZUN BORCU OLSUN.. İŞTE BURAYA YAZIYORUM. YOK ÖYLE 3 KURUŞA 5 "ODUN KÖFTE"!


İsmail Memiş
18nisan12
12:30

16 Nisan 2012 Pazartesi

TAKLA



Şu beceriksiz, tahta fırçası bıyıklı, ağzı yavşamış, kalın dudaklı, çerçevesiz gözlüklü, ebleh suratlı İdris Naim Şahin denilen bir nevi “öküz-ayhisselam”ın söylediği o sözler bu haftaya damgasını vurdu. Tv. haberlerinde devamlı gösterdiler. Ancak üzerinde pek fazla yorum yapılmadı-yapılamadı! Dua edelim ki CHP iktidarda değil ve bunu söyleyen CHP'li biri veya bir bakan değildi. Yoksa seyreyleyin gümbürtüyü! Apart'ta bekleyen Muhteşem Medya'mızın CHP’ye yapılabileceklerini düşünemiyorum bile.. Takip ediyorum, bazıları ise hala cila peşinde.. Yumuşatarak anlatmaya çalışıyorlar, bakanı kurtarmak adına.. Kardeşim neyini yumuşatacaksın, ne kadar yumuşatırsın ki? Afyon mermeri gibi laf! Neresi yumuşar onun? Adam resmen vatandaşa “maymun gibi takla at” dedi! Daha ne diyecekti, bunun neresini “ne” yapabilirsin? Bazıları ise hala LAİK’liği ve onu savunmayı suç sayan hatta tamamen ortadan kaldıran bu faşist iktidarı görmek istemiyorlar. Artık laikliği savunmak suç! İster devlet içindeki bir kurum olsun, ister vatandaşlar olsun.. Bu bir SUÇ oldu.. Oysa Cumhuriyetin en temel değeri buydu. O temel direkte yıkıldı ki gelecek kötü günlerin habercisi budur.. Ne zaman ki CHP LAİKLİĞİ SAVUNMAKTAN VAZ GEÇTİĞİNİ belli etmeye başladı, ya da savunsa yanında kimseyi bulamayacağını gördü-anladı sonra vazgeçti. Orasını bilemiyorum. Ama bu kıyasıya eleştirilmesi gereken bir durum oysa.. gel gör ki kimse “görmek” istemiyor!  Medya’nın merkezindeki kişiler ise göz ucu ile olayı görmeye çalışıp, pantolon üstünden değinmeğe çok kararlılar!.. Neyse konumuza geçelim, biraz dağıttık!
Ne acı! Bir bakan karşısına gelen vatandaşa; “Nereden bileyim beni çok sevdiğini, bir takla at, bir oyna bakalım o zaman inanayım” demesi ne anlama gelebilir? Aslında Bakan haklı kardeşim, bu milleti “maymun”a çevirdiler.. Haa... Millette bu maymunluktan memnun ki kimse özellikle STK dedikleri ne idüğü, kime hizmet ettiği belirsiz, her konuda ahkam kesen, Avrupai ayni yardımları cebellezi eden bazı kurumlar bu konu üzerinde sesini fazla yükseltmedi, hatta hiç ses vermediler. Sus pus oturuyorlar…
Buradan iki sonuca varabiliriz: Bir, bakan kendisinin de o mevkiye gelebilmesi,  büyüklerine yaklaşabilmesi, yanlarında olabilmesi için demek ki onlara çok taklalar atmış, çeşitli maymunluklar yapmıştır. İki, vatandaşın da kendi yanına gelebilmesi için taklalar atmasını, zil takıp oynamasını bu yüzden şart koşmaktadır.
İşte o bakan ve maymun yerine konulan Erzurumlu vatandaş!

İktidar sahipleri artık meydanı boş bulunca (iyiden iyiye boşalttılar da denilebilir) gemi ağza aldılar. Malum CHP, yeterince muhalefette etkili olamıyor.. Medya ise maymunun “Allah”ı olmuş! Sonuçta iktidar sahiplerini tutabilene aşk olsun…  Hakaretin bini bir para.. Hadi bu vatandaş hakkını aramaktan, kendisine hakaret mi edildi, pohpohlandı mı bunu anlamaktan uzak veya ayırdına varmakta zorlanıyor. Yada muhakeme yeteneği sistemli olarak kaybettirildi, diyelim.. Bunun için muhaliflere karşı ipe sapa gelmez sudan konular için davalara bakmamız yeterli.. Medya’mız ne yapıyor? Her zamankini; başını kuma gömmüş, hortumunu dayadığı hükümetten nemalanmakla meşgul! Kıçı açıkta ama olsun! Bu hayasız saldırı altında bir araya gelemeyen, ortak değerleri savunamayan bu kardeşlerimiz vatan ve millet olarak yok olduğumuzda ellerindeki maddi imkanları ve gücü ne işe yarayacağını hep birlikte göreceğiz. 




İsmail Memiş
16nisan12
10:30

10 Nisan 2012 Salı

LAİKLİĞİ SAVUNMAKTAN VAZ GEÇEN (Y-CHP) LAYIĞINI ELBET BULACAK!


Basit bir CHP’li olarak fikrim şu: 


DAHA HANGİ TEHLİKE İLE KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZUN FARKINDA DEĞİLİZ, NE YAZIK Kİ!

En başta CHP ve yönetimi bunun farkında (ama belli etmiyor!) hiç değil.. Kılıçdaroğlu dönemi ile o dinci kesimlerin korkudan tirtir titrediği “tehlikeyi!” (laikliği) kendi elleri ile artık toprağa gömdü! İşte bu yüzden şimdiki CHP yönetimi ne Atatürk’ü ağızlarına alıyorlar ne de laikliği! Sonuç? Sonuç ortada.. Meclis çatısı altında, kıyak emekliliklerini bundan nemalanmayı düşünen “milletvekili güruhu”nun baskısı ile “yemin krizinde” tükürdüğünü yalamıştır. 4+4+4 gibi bir kanun tasarılarında ise bir iki cılız itiraz! Akabinde seçmenine dönüp; “bu akp var ya bu akp; bizi hiç dinlemiyor, konuşturmuyor, elimizi kolumuzu bağlıyor, sayısal üstünlüğü var, bir şey yapamıyoruz” diye dert yanıyorlar! Bana dert yanmayım kardeşim! Benim derdim başımdan aşkın! Milletvekilliği dert yanma yeri değil, çözüm üretme makamıdır.. CHP’nin parasını kullanın, milletvekilleri olarak kendi gücünüzü kullanın, yetişmiş yurt sever insanların gücünü kullanın.. Olmadı muhalefet partilerini bir araya getirin.. Göreceksiniz ki kolayca bu karanlıktan çıkarsınız! Ama TESEV üyesi bir Kılıçdaroğlu ve onun etrafını çevreleyen “at hırsızları”ndan oluşan “edilgen” “sorosçu” “fetoşçu” “kürtçü” koro maalesef buna izin vermez, vermiyor da.. Bu yüzden iş başa düşüyor! Yani biz halk olarak bu CHP yönetimini alt etmek ve yurtseverleri başa getirmek zorundayız! Her zaman söylerim; çok güzel bir atasözümüz var bu hususta: GELEN GİDENİ (devamlı) ARATIR”
Eee.. Bu güne kadar laikliğin tek savunucusu CHP, CHP olmaktan çıkarılıp, Y-CHP diye şimdiki hükümetin kuyruğunda, onların yaptıklarını aynen kopyalamaya çalışırsan, kendin bir “çözüm” üretemezsen, okyanus ötesinden dayatılan çözüme (AKP) gibi sahip çıkmaya kalkarsan.. İşte olacağı budur! İlaveten bazı entel kürt-perver, dönek solcu, dinci yobaz, yalaka liboş, demokratik faşist.. vs. olarak tanıdığımız kesimlerin "laikliğin modası geçti!" söylemlerini ciddiye alıp, T.C. ve CHP'nin Kurucusu'nun gösterdiği yoldan (ALTI OK!'DAN) saparsan.. Başına elbette bunlar gelecektir! Başka ne geleceğini umuyordunuz ki?

İsmail Memiş
10nisan12
14:00

6 Nisan 2012 Cuma

YER’İM

EĞER İSTEMEZ İSEN BURALARDAN GİDERİM,
BİLEMEDİM ASIL YERİM NERESİDİR BENİM,
ÜZERİNDE ÇOK ÇALIŞIRSAM BELKİ,
İHTİMAL..SENİ KENDİME BENZETİRİM.




İsmail Memiş
01nisan12


Not: Bunlar ciklet kağıdına yazılı birer mani..

NOBEL - MOBEL




                "...Suudi Arabistan gibi diktatör bir ülkeye silah fabrikası kurmak için..." çok vıdı vıdı ve bol çene!.. Başka hiç bir şey değil! İsveç'in ilk yediği bok değil bu affedersin! ABD ile ortak birlikte el altından dünyanın tüm totaliter-otoriter rejimlerine veya parayı bastıran herkese silah sattılar, satmaktadırlar. Silah ticaretleri bu ülke ekonomilerinin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır!

Çok uzun yıllardır bunu pek de güzel yapıyorlar! İnanmazsanız Banu Avar TRT'ye İsveç ile ilgili aynı su kapsayan bir program yapmıştı, iyi hatırlıyorum… İnternetten kolayca bulunabilir. Ve maalesef böyle bir program sonrası TRT'den kovulmuştu, yanlış hatırlamıyorsam... Doğruları söylediği için TRT (İsveç babamızın oğlu ya!) kovmuştu kendisini. Tesadüf İsveç'in devlet televizyonu ise bu haberi ilk veren kurummuş! İsveçli bakan ahlaklı davranıp, istifa etmesi pek de şaşılacak bir durum değil! Görünüşte ahlak, demokrasi, insan haklarını ağızlarından düşürmeyen, ancak saman altından su yürütmekten de geri durmayan böyle ülkeler için istifalar pek de önemli değildir! O gider başka biri gelir… Olay kaldığı yerden devam eder! İstifa müesseseleri  ülkenin kaportasını biraz cilalar o kadar. Cila gidince yine defolar ortaya çıkar! Hatta defolar devamlı olarak o “cila”nın altında sabittir.Arada bir çok sıkışırlarsa (biraz da yetişme tarzı sebebi ile) istifa edip, bu işlerden pişmanmışlar gibi görünürler ama dediğim gibi alttan alta aynen olaylar devam eder...Başka ülkelerin iç işine karışmadığımız, taraf tutup ayrılıkçılara yada yönetime silah satmadığımız için -şimdilik- istifa müesseselerimiz çalışmamaktadır! Gerçi silah sanayimiz de yok ona bakarsan!! Neyse..
Nobel-mobel vermeleri hep bu yüzdendir, kirli işlerine kılıfdır! Bir nevi… 


İsmail Memiş
06nisan12
14:00