1 Kasım 2013 Cuma

ŞAFAK PAVEY'İN 31.10.2013 MECLİS KONUŞMASI ÜZERİNE



        Türban denen (kadınlar koğuşu ile eşdeğer) nesnenin Atatürk'ün kurduğu özgür Cumhuriyetimizin (buna her nasıl olduysa! CHP müsaade etmiştir!) TBMM'ne girmiştir, el birliği ile sokulmuştur. Bir kaç gündür gözlemliyorum, hiç kimse türbanın bir oldu bittiyle TBMM'ye girmesini eleştirmiyor, herkes Şafak Pavey'in konuşmasının ne kadar güzel olduğunundan dem vuruyor. Pavey'in konuşmasının güzel olması Türban'ın meclise girdiği, Cumhuriyeti dinamitlediği gerçeğini değiştirmiyor ki..
      
         Türban meclise girene kadar Şafak Pavey neredeymiş, diğer CHP'liler neredeymiş, Muharrem İnce neredeymiş? Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiş, SİZ hala uyuyun bakalım! Meclise girdikten sonra Pavey, konuşsa ne yazar, konuşmasa ne yazar? Bir de şöyle söylem var; "AKP'den rol çalmış" mış? Ne rol çalması, bu AKPKK'nın dümen suyunda gitmek, okyanus ötesinin yazdığı rolü oynamaktır. O gün için (belki) türbana karşı yapılabilecek en büyük eylem, muhalefet MV.leri kendi yörelerinin folklör kıyafetleri ile oraya gelmesiydi. Ama yapmadılar, yapamadılar. Geri kalanı hikayedir. Ve Pavey'in konuşması da koca bir balon koca bir hikayedir!

         Pavey'in yılmaz AKP destekçisi, "yetmez ama evet"çi İshak Alaton'un manevi kızı olduğunu, MV. seçilmesinde bu şahsın büyük rolü olduğunu, MV. seçilmeden önce RTE ailesi ile Pavey'in ailesinin samimi-görüşen aileler olduğunu bir kez daha yinelemekte fayda var.
İsmail Memiş 01.11.2013 11:15