23 Şubat 2012 Perşembe

OKAN BAYÜLGEN - "O" "KAN" VERDİ Mİ?

VERDİ VEYA VERMEDİ.. KONUMUZ BU DEĞİL..

22.02.2012 GÜNÜ KRAL ÇIPLAK'DA LEVENT KAZAK VARDI.
OKAN, KONUŞMASI İLE MEDYA'YA (YALAKA OLANINA) BİNDİRME YAPMAK İÇİN EKRAN BAŞINDAKİLERİ HAZIRLIYOR, LAFLA ONLARI KIVAMA GETİRİYOR. KENDİSİNE NE KANAL D'DE NE DE TV8'DE HİÇ SANSÜR UYGULANMADIĞINI BALLANDIRA BALLANDIRA BAHSEDİYOR, ANLATIYOR.. İŞTE, TUTUKLU GAZETECİLERDEN GİRİYOR, DİNLEMELERDEN ÇIKIYOR, FALAN FİLAN!! BU ESNADA BEN (SEYİRCİ) GALEYANA GELİYOR VE..BEKLEMEYE BAŞLIYORU(Z)M.. AHA ŞİMDİ HÜKÜMETE GİYDİRDİ GİYDİRECEK DERKEN.. OKAN ACI BİR FİREN YAPIP, DURUYOR...TOPU YUMUŞATIYOR YANİ..ARTIK KALECİ İLE KARŞI KARŞIYA FAKAT O DA NE! TOPU BİLEREK AUTA ATIYOR!! BUNUN NEDENİNİ İSE RESMEN, KENDİSİ "KORKU" OLARAK AÇIKLADI!! MEDYA TABİRİ İLE "OTO SANSÜR" UYGULADIĞINI, HALK TABİRİ İLE "MAÇASI YEMEDİ" ĞİNİ, BİR ARA ETRAFINDAN ÇOK UYARI ALDIĞINI, ONLARA KENDİSİNİN (SUYA SABUNA DOKUNMADIĞI GİBİ) BİR ŞEY YAPMADIĞINI, BU KADARCIK ŞEYDEN NE OLUR Kİ? DİYEREK BAZI YERLERE NOKTA ATIŞI YAPARAK, GENEL ANLAMDA BİR "MAHALLE (AİLE) BASKISI" NA MARUZ KALDIĞINI BİZE DOLAYLI OLARAK AÇIKLAMIŞ OLUYORDU.

OLABİLİR İNSAN TABİİ Kİ KORKAR, EN DOĞAL HAKKIDIR! AMA SENİ ORAYA ÇIKARAN, ÜNÜNE ÜN, PARANA PARA KATAN SENİN HAYRANLARIN VE SENİ SEVENLERDİR. YAMUK GİDEN BİR ŞEY VARSA -Kİ OLDUĞUNU BİLİYORSUN- AÇIKÇA SÖYLEMENİ TERCİH EDERDİM. HİÇ EVELEYİP GEVELEMEDEN! BU OLAYLARA GÖZLERİNİ KAPATIP, (YALNIZCA) "İSTANBUL" U DÜŞÜNÜYORSAN..ORASINI BİLEMEM.. ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKAR GİBİ YAPIP, HEMEN GERİ ÇEKİYORSAN..ONU DA BİLEMEM..

ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYMAMI, BUNU BENİM Mİ YAPMAMI BEKLİYORSUN? Kİ ELİMDEN GELENİ ARDIMA KOYMADAN YAPIYORUM.BENİM DE ETRAFIMDAKİ İNSANLAR, SENİN GİBİ BENİ DE UYARIYORLAR.. BEN İSE ELİMDEN GELDİĞİNCE SENİN GİBİ "TOP ÇEVİRİP OYUNU SOĞUTMUYORUM"..

HADİ BAKALIM KRAL'LIĞINI GÖRDÜK, BİR DE KAHRAMANLIĞINI GÖRELİM.

(DipNot : Bir deyim vardır! Seyirciye veya seçmene (benim gibi..) HÜKÜMET boşamak kolay gelir.! Okan yine de kötü medya figürlerinin en iyisidir. Onun kadar dile getiremeyenlerin, kaygan zeminde savrulanların yanında kendisi -her zaman- tercih sebebimizdir..)

İsmail Memiş

23.02.2012
20:35

SÖZ

Sözlerin uçtu gitti ama
gözlerin hala benimle..

Sözlerin şimdi kuşların kanadında,
gözlerin ise kulağımda küpe..

Sözlerin basmakalıp,
ama ben yinede
kalıbımı basarım.
Gözlerine kapılıp,
bu diyardan da giderim, söz!!

İsmail Memiş

20.02.2012
10:30

Not: Bunlar ciklet kağıdına yazılı birer mani..

MANGAL







ORADAN,
21 GRAM RUH, 
300 GRAM YÜREK İSTİYORUM.
PAKET YAPAR MISINIZ LÜTFEN.. YALNIZ YÜREK'İN MANGALA BENZEYENİ OLURSA, MAKBULE GEÇER..!


Diğer çeşitleri çokça mevcut ama bu çeşidi çok az!


İsmail Memiş
23.02.2012
19:45

UMUT


18.02.2012 Ege Üniversitesi Kan Merkezi


Umut!.. Kan vermenin farazi değil, beklenebilir olması.. Maddi gözleminin bulunması, insanın beklediğine değecek bir şey olması.. Kısaca birine yardımcı olduğunu gözlerinle görmen. Tüm dualarım ve arzum; bu kanlarımız boşa akmaz da Esra Akbaş Anne’ye veya bir başkasına bir damla kan ile ulaşabilir ve yardımcı oluruz. Savaşlarla boşu boşuna oluk oluk kanın akıtıldığı bir dünyada benim kanımın boşa gitmemesini diliyorum ve bekliyorum. Düşlediğimiz sadece ve sadece birazcık umut!..



İsmail Memiş
23.02.2012
12.10

21 Şubat 2012 Salı

DİN'E BANDIRILMIŞ FAŞİZM !!


21.02.2012 www.hurriyet.com.tr'den

İstanbul Belediyesi’nin yeni uygulaması, kadınlara pembe otobüs-metrobüs!!


1 – Erkek olarak ben de mavi renklisinden istiyorum. (Her şey benim bu isteğim kadar masum değil ne yazık ki..)

2 – Toplumun bilinç düzeyini, iki cins arasında ilişkinin medeni düzeyini arttıracaklarına, nasıl ki toplumu din, dil, ırk, mezhep olarak (burada yadsınamaz bir gerçek medya’nın yardımıdır)başarıyla böldüler artık sıra bu çağdışı uygulama(lara)ya geldi.  Büyük ihtimal toplu taşımacılığı bu şekilde bölenlerin,  yönetim erkini elinde bulunduranların ERKEK milleti olduğunu var sayarsak (ki doğrudur)  öncelikle erkekler bilerek-bilmeyerek kendilerine HAKARET edip, aşağılıyorlar ama bunun farkında değiller. Yani diyorlar ki biz mağaradan geldik, biz aşağılık yaratıklarız, aynı yerde kadın ile birlikte duramayız,  yani abazayız, hiç kadın görmedik, ilk gördüğümüz yerde onlara saldırırız! İnsanın kendine hakaret etmesi ve güvenmemesi, aşağılaması.. Nasıl bir anlayışın ürünüdür acaba? Hayır, asıl merak ettiğim bu iletişim çağında , bu anlayışa ulaşmak için hangi evrimleri geçirmek gerekiyor? Çok merak ediyorum.. Bunu kafanızın içinde bir canlandırın ve düşünün.

3 – Burada ayrıca erkekler kadar olmasa bile KADINlarında sesini çıkarması gerekiyor. Onlarında bu dünyada sevdikleri-sevebilecekleri  en az bir ERKEK vardır, öyle değil mi? İşte o’nun için seslerini yükseltmeliler! Beni sevdiğim insandan nasıl ayırırsın, aramıza engel nasıl koyarsın, sen kimsin, bu hakkı nereden alıyorsun demelidirler. Ama kadınların türban örtme yarışına girdiği günümüz Türkiye’sinde bunu kime dinleteceksin? Bunu hangi düşüncedeki kadın seslendirebilir.. Belki kadınların yüzde onu bunu dillendirebilir ya geri kalanı?

4 – Çocukluğumda en çok bisküviyi çaya bandırıp, yemekti.. Bisküvi şekerli çayı emdiği için yumuşar ve lezzeti artardı. Her çocuk gibi ben de çok severdim. Şimdi ise adım adım, “din’e bandırılmış faşizm”i bize yedirmeye çalışıyorlar, bir çoğumuzda yiyoruz orası ayrı.. Art-niyet ise toplumun sinir uçları ile oynayarak, genetiğini değiştirmeye, başkalaştırmaya çalışanların önceden ayak sesleri duyuluyordu, artık uzaktan silüet gibi de olsa onları görebiliyorum, ya siz?



İsmail Memiş
21.02.2012
12.40

18 Şubat 2012 Cumartesi

FATİH - FETİH



http://www.odatv.com/n.php?msg=commentsaved&n=fetih-1453-cuvalini-turkiyenin-basina-kim-gecirdi-1702121200

MEHMET ŞEKEROĞLU'na az katılmakla, çok eleştirmek arasında bir yazı...


1  -  Filmi izlemedim,
2  -  İzlemeye de hiç niyetim yok!
3 - Muhteşem Yüzyıl’a tu-kaka ilan edenler bu filme koşturarak gidecekleri için ben gitmeyeceğim! Yukarıdaki yazıyı dikkate almadan önce bunları belirteyim.. Ayrıca ben fragmanına bakarak filmi eleştireceğim, kusura bakmayın!
Bir kere 300 gibi.. yüzüklü, büyücülü, kült ve seri filmlerle önümüze konan “görsel efekt”  malzemesini bolca kullanmışlar..! Demek ki batı başka bir efekt icat etti ki bunu isteyen 3. dünya ülkelerine (Türkiye gibi..) fahiş (öyle tahmin ediyorum..) fiyata satmaya başladılar! Eleştirimde film ilk  bu noktada  kaybediyor.. Sonra yazarın eleştirisine ise çok az katılıyorum.. "Aaa.. biz ne yapmışız öyle, attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmez, batıya hoş görünelim, aman batılı ülkeleri ürkütmeyelim, dinler arası diyaloğa falan aman diyim.. zarar vermeyelim! Sonra Yunanlılar bizi tu-kaka ilan ederler korku ve endişelerine katılamayacağım! Bu film tıpkı ÇUVAL GEÇİRME, GAZZE GEMİSİ vs.. olaylarında Kurtlar Vadisinin bu milletin gazını nasıl aldıysa, bu film de tıpkı öyle bir film… Muhteşem Yüzyıl dizisini “beğenmezük” diyen kitlenin gazını almak için bir miktar da RTE’nin Ortadoğu’da imajını tazelemek için yapılmıştır. Özellikle AB_D-İsrail’in Türk Milletinin istikbalinin önünde devamlı olarak bir büyük duvar ördüğünü bu yüzden millet olarak bekamızın zarar gördüğünü ve bunu görebilecek gözlerden azami düzeyde gizlemek için kotarılmıştır.
Eğer Türk'lük propagandası yapacaksan onun da bir düsturu vardır. Propaganda yaptığını karşı tarafın anlamaması lazım.. Hissettirmeden onun beynine Türk imajını (yada hangi imajı vermek istersen..) yerleştirmek gerekir. "Kör parmağım gözüne" olursa yapılan filmi sadece bizler izleriz. Amaç ise senin bu dünyaya yön verecek düşüncelerini herkesin bunu izleyebilmesi, izletebilmendir. Bakın günümüze.. Uzunca bir dönem Hollywood filmleri izlemiş bir nesil olarak şimdi ne haldeyiz..??? Bir film yaparak karşı tarafı etkilemeye çalışamazsın.. Çok fazla film yaparak ve içine devamlı bizim kültürümüzden kesitler katıp, devlet olarak nasıl bir dünya istediğimizi ortaya koyarsın.. Bunu inatla yaparsın (Amerikan sinaması gibi..) sonunda dünya senin istediğin kıvama (düzeye yakın) gelir.. Tek film ile hele böyle bir film ile bu çok zor..
Huntington’un Medeniyetler Çatışması’na inananlara da bir şey söylemek istiyorum; hangi medeniyetler çatışmasından bahsediyorsunuz? Bir çatışma varsa o da Ulusalcılar ile ülkemizi yutmaya çalışan emperyalizm ve iç uzantıları arasındadır… Ki çatışma ihtimali artık ortadan kalkmıştır.. Yutulduk sayılır, görünen köy de kılavuz istemez!
Ayrıca Libya’da, Mısır’da, Cezayir’de, Suriye’de, Irak’da, Lübnan ve Filistin’de olup bitenleri hangi çatışma ile açıklıyorsunuz, öğrenmek istiyor insan! Daha güzel “Medeniyetler Çatışması” nasıl çıkacak ki?.. Anlamış değilim.. “Çatışma” ile ellerine tabanca almış iki kişinin, sizin bulunduğunuz sokakta birbirlerine ateş etmesini mi anlıyorsunuz?

İsmail Memiş
18.02.2012
00.35