26 Şubat 2013 Salı

KISSADAN (ASKERİ) HİSSE


             Muhteşem Yüzyıl Dizisinden bir sahne;
               Sultan Süleyman'ın İtalya seferinde oğlu Sarı Selim bir casusun kafasının kesilmesi esnasında midesi bulanmış ve kusmuş, kustuğunu görüp kendisine gülen Yeniçeri onbaşısına ise ceza vermek ister. Ancak henüz Yeniçeri Ocağına (yaşı gereği) kayıtlı olmadığı için sözü yerine getirilmez ve Onbaşı "Yeniçeri Ocağına kayıtlı olmayan biri bana ceza veremez" diye cevap verir, kendisine... Bunun üzerine olayı takip etmekte olan başka bir yeniçeri ağası görür ve o o onbaşıya 39 sopa vurulma cezasını verir.
                Osmanlı Ordusu mensubu olmak o kadar önemlidir ki oraya kayıtlı olmayan (asker olmayan) biri bu şehzade de olsa sözü orada geçmemektedir. İllaki Yeniçeri Ocağına kaydını yaptıracak ve oraya kabul edilmiş olacak ki sözü kabul görsün!
Şimdi bu durum İngiltere Krallığının varisleri olan Prens'lerin her ikisinin de şu an aktif olarak İngiliz Ordusunda hizmet etmekte olduğu, hatta küçük olanın (William) Afganistan'a gittiği ve orada kimliğinin açığa çıkması neticesi geri dönmek zorunda kaldığını biliyoruz. Basından öğrendik.
                 Kıssadan hisse;
                1 - 10 Yıl boyunca (AKP İktidarı süresince) yerle bir edilen Türk Silahlı Kuvvetleri'nde ordunun komuta kademesinin yarıdan fazlası -emekli olanlarda dahil- eften püften, kılıfı uydurulmuş iddialarla tutuklanmışlardır.
                 2 - Osmanlı'da bile Ordu ve onun mensubu olmanın ne kadar önemli olduğu bu devirde göz ardı edilmiştir. Halkın gözünde TSK küçük düşürülmeye, güvensizleştirilmeye çalışılmakla birlikte, AKP hükümetlerinin bu işi düşmandan daha iyi yaptığı su götürmez bir gerçektir!
                3 - Padişah Tayyib'in (Başbakan RTE) çocukları askerlikten yırtmak için raporlar almış, askerlik yapmamak için türlü bahaneler uydurmuşlardır. 2013 yılındaki şu İngiliz geleneğine bakınız; bir de başımıza nereden musallat edildiyse şu an bizi yönetenlerin davranışlarına, bu Ülkeye yaptıklarına bakınız!


İsmail Memiş
26ŞUBAT2013
19:25

19 Şubat 2013 Salı

ACUN ' DAN ANCAK MACUN OLUR!


ABD bayrağına hayran, bunu gözünün önünden ayırmayan Acun Efendi, Türk Bayrağını siyah bant ile kapattı!



               Belki biliyorsunuzdur ama ben gene tekrar edeyim, ilk başta BJK Spor Kulübünün bu AcunIlıcalı'yı mahkemeye vermesi lazım! Çünkü; Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki maçlarda sadece BJK Takımlarının göğsünde "Ayyıldızlı Bayrak Armasını" taşıma izni vardır. Diğer hiç bir Ulusal takım (yurt dışı maçları hariç) Türk Bayrağı armalı forma ile SAHAYA ÇIKAMAZ! Bu böyle biline! Bu yanılmıyorsam BJK'ya TBMM'nin veya Cumhurbaşkanlığının verdiği bir haktır. (Hangisi tam bilmiyorum.) Fettoş müridi bu Ilıcalı efendi hem Türk Bayrağına Hakaret etmiş, hem de BJK Kulübüne hakaret etmiştir. Bu olayda suçu bir değil, ikidir! Hatta ve hatta bu ilk suçu da değildir, daha önce de yine hatırladığım kadarı ile bu kepaze yarışmada yine buna benzer  bir takım olaylar olmuştu.
            Şu ana kadar aradan 3-4 gibi bir süre geçmesine rağmen BJK Kulübünden bu yönde Acun'u suçlayıcı hiç bir açıklama gelmemiştir. Kulüp Çarşı'nın ortadan kaldırılması ile kimliksiz ve kişiliksizleşmiştir. Dolayısı ile onlardan fazla bir şey beklememek lazım. Keza Acun bayrağı yırtıp yere atsa onun da sanırım kendine bir yaptırımı olmayacaktır. Dolayısıyla Kulübü geçtik diyelim, fakat Türklüğe her türlü hakaret de mübah sayılmaya başlandı! AKPKK'nın yeni Türkiye'si bu olsa gerek! Hayırlara vesile olur inşallah, hatta vesile olanların boynu altlarında kalır, inşallah!  

İsmail Memiş
19Şubat13
21:45

9 Şubat 2013 Cumartesi

HÜKÜMET KADIN-mış!!!

       

          Her şeyden önce bu film ile ilgili gerçekten aklı başında insanlar öncelikle "xate" ismine karşı çıkmalılar ve bu yüzden bu filmi protesto edip, gitmekten vaçgeçmeliler. (Çünkü Türkçemizde olmayan bu harfleri yavaş yavaş yerleştiriyorlarlar, dikkat!) Filmen az çok konusu belli... Hayır konusu belli olmasa ne olur? Bu film bildiğimiz, yıllarca gözümüze, burnumuza sokulan, klasik, o bölgeye ait değerleri çaktırmadan (gülme ögeleri ile) beyinlere yerleştirme çabasının en son örneğidir. Bunu tahmin etmek için ileri zekalı olmaya gerek yoktur. Şükür ki AKP'nin politikaları ile Güneydoğunun, o bölgemizin, öğrenmediğimiz örf ve adeti kalmadı! Ama sorun bakalım Mardin'de ki normal yaşamı olan birine bizlerin, Ege Bölgesinde yaşayanların örf ve adetleri ile ilgili neler biliyorlar? İşte asıl buna karşı çıkmamız veya çıkılması gerekir.. Öfff! Gına geldi, yetti gari, o yörenin örf ve adetlerinin film, dizi, lahmacun, çiğ köfte vs.. ile gözümüze, burnumuza sokulmasına .. Bu yüzden ben protesto edip o filme gitmedim, gitmiyorum, gitmiyeceğim!      
           Millet sen de uyuma gözünü dört aç! Xate'ymiş!! Pöh! AKP yeni anayasa da X,W,Q harflerini de Türkçemize kazandırmalı!!!

İsmail Memiş
02ocak13
13:50

1 Şubat 2013 Cuma

BOYUT


              

              RTE ne zaman bi tarafı çarşafa dolaşsa, ipten kurtulmuş  dana gibi zıplamakta!.. Temcit pilavı gibi "İSMET'İN ÖNÜ"nü ısıtıp ısıtıp servis etmekte, köpükler saçan yalaka medya bunu manşetine taşımakta.. (Artık ne alıp veremediği varsa "İsmet'in önü" ile..) İnönü'nün boyu kısaydı kendisininki ise uzun, bu kısa boylu adam neler yaptı yahu! söylemi altında ezilip, ulan bendeki boy iki katı ama bak her bi şeyi birbirine karıştırdım, bok ettim diye mi düşünüyor yoksa? Anlamadım. "Boy'unda değil hüner işlevindedir" diye boşuna söylememişler! Deveninde boyu uzun ama kendisini eşek çekiyor! Bir gazetede İsmet'inönü ait resim bulmasın, hemen eline alıp, sallayarak tv. ekranlarından herkese gösteriyor! 50-60 yıl öncesinde, -daha babasının portakalında vitamin bile değilken- o dönemlere ait gazeteleri bulduğunda (yada danışmanları eline tutuşturduğunda)  meclis kürsüsünde, orada-burada göze sokarcasına sallamaya hiç çekinmiyor hazret!.. Direkt olarak Atatürk'e saldıramadığı için şimdilik etrafındakilere saldırmakla dimağlarımızı (yalaka-yandaş medyanında gazı ile) bulandırmakla meşgul, daha sonra Atatürk'e de direkt olarak laf söyleme cesareti bulacağı zamanların da geleceğinden ben kuşku duy(m)uyorum. Bu ülkede kem-küm eden, ne dediği ve yaptığı anlaşılamayan bir  muhalefet olduğu müddetçe, O'na da yakında saldıracaklardır! Şimdilik bununla yetiniyorlar. (Bu rayından çıkmış davranışı (aleni davranış bozukluğunu!) aklı başında kişiler, kurumlar veya tarih denilen mefhum umarım takip ediyor ve bir kenara not düşüyordur.!) 
           İyi de RTE bunu yaparken bizim ANA muhalefet ne yapıyor? Hiç! Koca bir hiç! Tam bir andavallı edasıyla olaylara bakmakla meşgul! Dana'nın büyüğü olur ya, hani trene bakar.. Hahh! işte tüm bu ve benzeri olaylara aynı öküzün trene baktığı gibi bakıyorlar! Sessiz sedasız ve edilgen bir sıfat ile..
              Neyse uzatmayalım ve gelelim asıl mevzuya..50-60 yıl önce İnönü, Hitler'e bir mektup göndermiş, kendisini tebrik etmiş miş... O dönemin şartları belli, İsmet'inönü dünya savaşlarının ortasında bir denge kurmaya çalışmış. Ama nafile.. RTE bunu diline dolamış, habire terennüm etmekte. Ancak bir şeyi unutuyor. Atasına, kurtuluş savaşı veren değerli komutanlara, bu Cumhuriyeti kuran ve kendisini bu mevkilere kadar gelmesine öncü olanlara vefasız olan, bu rejime küfreden, onu -değiştirmeye çalışmakta dahil- acımasızca eleştirmekten çekinmeyen bir insan, bu ülkeyi ve bu halkı seviyor olabilir mi? Yada en azından Türk olabilir mi? Oy verenler iyi düşünsün! 
            Anlayamadığım diğer bir konu ise şu; RTE hazretleri, Obama'nın kendisine gösterdiği "beyzbol sopasından" ise hiç bahsedemiyor! AB_D'nin verdiği emirleri harfiyen yerine getirdiğini yaptığı bir çok aksi çıkışın ise AB_D tarafından yüzüne çarpıldığının farkında değil! Yada farkında ve bunu can havli ile perdelemek telaşında. Yahut tüm bu suçlarını örtmek "cambaza bak" misali ile yaptıklarını gizleyip, kendisinin mükemmel bir "tatlısu-şark kurnazı" olduğunu görmemek için ya aptal olmak gerek, yada hala "yine de AKP'ye oy veririm!" diyen sürüden olmak gerekir.


İsmail Memiş
01Şubat13
12:25