1 Şubat 2013 Cuma

BOYUT


              

              RTE ne zaman bi tarafı çarşafa dolaşsa, ipten kurtulmuş  dana gibi zıplamakta!.. Temcit pilavı gibi "İSMET'İN ÖNÜ"nü ısıtıp ısıtıp servis etmekte, köpükler saçan yalaka medya bunu manşetine taşımakta.. (Artık ne alıp veremediği varsa "İsmet'in önü" ile..) İnönü'nün boyu kısaydı kendisininki ise uzun, bu kısa boylu adam neler yaptı yahu! söylemi altında ezilip, ulan bendeki boy iki katı ama bak her bi şeyi birbirine karıştırdım, bok ettim diye mi düşünüyor yoksa? Anlamadım. "Boy'unda değil hüner işlevindedir" diye boşuna söylememişler! Deveninde boyu uzun ama kendisini eşek çekiyor! Bir gazetede İsmet'inönü ait resim bulmasın, hemen eline alıp, sallayarak tv. ekranlarından herkese gösteriyor! 50-60 yıl öncesinde, -daha babasının portakalında vitamin bile değilken- o dönemlere ait gazeteleri bulduğunda (yada danışmanları eline tutuşturduğunda)  meclis kürsüsünde, orada-burada göze sokarcasına sallamaya hiç çekinmiyor hazret!.. Direkt olarak Atatürk'e saldıramadığı için şimdilik etrafındakilere saldırmakla dimağlarımızı (yalaka-yandaş medyanında gazı ile) bulandırmakla meşgul, daha sonra Atatürk'e de direkt olarak laf söyleme cesareti bulacağı zamanların da geleceğinden ben kuşku duy(m)uyorum. Bu ülkede kem-küm eden, ne dediği ve yaptığı anlaşılamayan bir  muhalefet olduğu müddetçe, O'na da yakında saldıracaklardır! Şimdilik bununla yetiniyorlar. (Bu rayından çıkmış davranışı (aleni davranış bozukluğunu!) aklı başında kişiler, kurumlar veya tarih denilen mefhum umarım takip ediyor ve bir kenara not düşüyordur.!) 
           İyi de RTE bunu yaparken bizim ANA muhalefet ne yapıyor? Hiç! Koca bir hiç! Tam bir andavallı edasıyla olaylara bakmakla meşgul! Dana'nın büyüğü olur ya, hani trene bakar.. Hahh! işte tüm bu ve benzeri olaylara aynı öküzün trene baktığı gibi bakıyorlar! Sessiz sedasız ve edilgen bir sıfat ile..
              Neyse uzatmayalım ve gelelim asıl mevzuya..50-60 yıl önce İnönü, Hitler'e bir mektup göndermiş, kendisini tebrik etmiş miş... O dönemin şartları belli, İsmet'inönü dünya savaşlarının ortasında bir denge kurmaya çalışmış. Ama nafile.. RTE bunu diline dolamış, habire terennüm etmekte. Ancak bir şeyi unutuyor. Atasına, kurtuluş savaşı veren değerli komutanlara, bu Cumhuriyeti kuran ve kendisini bu mevkilere kadar gelmesine öncü olanlara vefasız olan, bu rejime küfreden, onu -değiştirmeye çalışmakta dahil- acımasızca eleştirmekten çekinmeyen bir insan, bu ülkeyi ve bu halkı seviyor olabilir mi? Yada en azından Türk olabilir mi? Oy verenler iyi düşünsün! 
            Anlayamadığım diğer bir konu ise şu; RTE hazretleri, Obama'nın kendisine gösterdiği "beyzbol sopasından" ise hiç bahsedemiyor! AB_D'nin verdiği emirleri harfiyen yerine getirdiğini yaptığı bir çok aksi çıkışın ise AB_D tarafından yüzüne çarpıldığının farkında değil! Yada farkında ve bunu can havli ile perdelemek telaşında. Yahut tüm bu suçlarını örtmek "cambaza bak" misali ile yaptıklarını gizleyip, kendisinin mükemmel bir "tatlısu-şark kurnazı" olduğunu görmemek için ya aptal olmak gerek, yada hala "yine de AKP'ye oy veririm!" diyen sürüden olmak gerekir.


İsmail Memiş
01Şubat13
12:25

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder